23.12.2025

Açıkçası bazen ağzımı açıp gözümü yummak ve artık aklıma ne geldiyse küfür kıyamet girişmek istiyorum ama sonra sakinleşiyorum. Çok kafadan sakat insan var. Bazen yorucu, bazen umut kırıcı. Bu her yerde böyle.

Uyumak üzereyken harika seslerin dolaştığı, güzel melodilerin olduğu bir jam dinlemeye başladım. Yarım saat sonra katıldım ama keşke daha önce katılsaydım. İlk bölümler oradan, XaN nick'inde bir arkadaş, daha önce birkaç kez çalmışız ama vokali ve tarzını ilk kez duyuyorum. Belki öncekiler sadece nick benzerliğidir.

Ben girdiğimde biraz son kısımdı sanırım, kendisini anlatıyordu galiba. Oradaki bilgilerle araştırdım ve İngiltere'den müzisyen mentorluğu yapan bir arkadaş olduğunu öğrendim. Çok güzel bir sitesi var. Sosyal medyada takipçileri var. Bir çeşit modern insanlar için tarikat tarzı bir girişim yapmış ki aslında düşününce bundan güzeli olamaz, harika yani... Tabii tek bir sorun var, kimsenin buna inanmaması gerekiyor.

Böyle bir şey mümkün olsa harika olurdu, umarım katılımcılar vardır ama tabii bunu bir iş modeli ve ücretli bir üyelik şeklinde sunduğu için işin boyutu biraz farklı, o kısmını hiç bilemiyorum. Sadece jam'de sesi ile yaptığı eklemeler gerçekten harikaydı. Sesini loop'a alması, ritimleri ayarlaması falan süper bir akış kazandırıyor. Bakalım tekrar karşılaşırsak detayları yazarım. 

daPHONQUE Almanya'dan basçı, ilk kez çalıyorum. Sesleri harikaydı. Uyumu da süperdi. Ritim gitarlar Cata, son bölümde delirmese harika şeyler söyleyecektim ama adam son bölümde bpm değişti diye kafayı yemiş sanırım. Neden çıldırdı bilmiyorum ama arada "Müslüman" diye bana da seslenmiş, bir şey demedim, sonra sıkıldım falan demiş ama bana mı diyor yoksa başka bir şey mi bilemiyorum. Kendisi ritim bulduğu için bizi azarlıyor falan, keşke hiç bulmasa madem. Çok garip ve deli misin kardeşim diyene, ben deli değilim sağlıkçıyım, kontrollerimi yaptırdım gibi bir şey diyor. Devamlı İspanyolca konuştuğu için çevirebildiğimiz kadarıyla böyle. Bir de üşenmedim jam'deki bağırıp çağırdığı son sesini çevirdim.

Bu bölümdeki meditasyonlu vokallere ben başlıyorum, "om"lu sesler, yani meditasyon değil de hafif karanlık, diğer vokallerin hepsi XaN'ın, bir süre sonra üst üste biraz ortalık karışıyor sesler birbirine giriyor ama cidden çok garip bir havası var. 

Sevgili io bu bölümden hemen önce çıktı ama önceki açtığı beat'leri buraya ekledim, çalıp da çıkmıştı ama denk gelse iyiydi. Kesinlikle güzel bir davula ihtiyacı olan bölümdü.

Folk havalarına geçtiğimiz tatlı bir bölüm, burada sesimi biraz daha müziğe uydurmaya çalıştım, son bölümlerde yine detone oldum tabii, yani bu kadar söyleyebileceğimi de bilmiyordum ama başlarda sesler gayet yakın duyuluyor.

Gitarlar Almanya'dan dlfkij tarafından çalınıyor, önceki bölümde de vardı ama ortalık çok karışık olduğundan onu susturmak zorunda kaldım, kusura bakmasın. Her zaman güzel şeyler ekliyor.

Son bölüm aslında eğlenceliydi ama yine kötü hissettiren şekilde gariplikle oldu, detayları son kısma ekleyeceğim. Burada sevgili Woody ve Matthias var, Matthias daha bas seslerde kalmış, altyapı ve gitarlar Woody'nin, hoş dokunaklı bir bölüm olmuş. 

+

En başta söylediğim, Cata'nın yarattığı sıkıntılardan daha çok insanların genel durumu, umursamazlığı ile ilgili bir olay. Yıllardır birlikte çaldığımız arkadaşlardan hep aynı tepkileri görünce jam ne kadar hoş olsa da bir iç sıkıntısıyla ortamdan ayrılıyorum.

Baştan beri, sen sesli iletişim kurmuyorsun ondan insanlar sana böyle davranıyor olabilir falan diye açıklama getiriyorlardı. Şimdi direkt kelimelerle olmasa da ki yavaş yavaş o da belki olabilir, sadece İngilizce kelimelerle sesli konuşmaya çalışmak kötü hissettirdiği için bunla uğraşmıyorum ama her ne olursa olsun baştan beri söylenen bu hani "ötekileştirilme" meselesinin gerekçeleri bir bir ortadan kalktı.

Ancak yine baktığımda hep bir ötekiyim, ilginç ve kötü bir his. Türkiye'nin konu yüzünden mi bu böyle? Cata'nın dediği gibi "Müslüman" meselesi mi? Adamlara ben dinlere inanmıyorum desem (ki dedim) ne değişir ki? Önemli olan Müslüman mahallesinde büyümüş olmak, sanırım...

Daha önce de video yayınları, kamera ile birlikte yayınlar yaptığımız zamanlar, ortak etkinlikler ve diğer mevzularda zaten hep gördüm. Hep aynı şeyler, yıllardır burada olumlu yapılmaya çalışılan her konunun içinde olmama rağmen böyle muamele görüyorum, üzücü ve ilginç.

Bunu direkt ilgili arkadaşlara söylesem (ki söyledim zamanında) abarttığımı söyleyecekler ama tepki nerdeyse hep aynı...

Bunu herkes için söylemiyorum. İnsani olarak tüm bunları aşmış, harika müziğini paylaşan çok sayıda insan var.

Şunu da tekrar edeyim. Tüm bu betimlemeler, günlükler "ben harika çalıyorum" anlamına gelmez. Bir sürü hata yapıyorum, yeteneğim ve teorik bilgim sınırlı, bunu her zaman söylüyorum ama tüm bunlar yaşananları açıklamak için yeterli olmuyor. 

Günün birinde hem müziğin anlatmaya çalıştığım etkisinin hem bu ortamın yarattığı sinerjinin güzelliklerinin daha iyi anlaşılacağını umuyorum. Belki o zaman tüm bunları neden bu kadar kafaya taktığım daha iyi anlaşılır. Belki bunun etkisini anlamak için öte dünyalara geçmemiz gerekecektir, hiç fikrim yok ama çok yoğun bir içeriğin önemini burada vurgulayarak bırakıyorum.

Sadece müzik ya da insan ilişkilerinin akışı konusu değil, "ruhun" ilerleyişi gibi bir durum. Tabii ruhani ya da manevi değerlerle bunu söylemiyorum, teknik olarak yaratılan kombinasyonların böyle sonuçları olduğunu aklın kontrolü ile gözlemiyorum.