11.11.2025

Birkaç gündür aşırı coşkulu jam'lere kıyasla bir miktar cılız kalan bir seans oldu. Sabaha doğru Arjantin'den kendi stüdyosu olan davulcu ve basçı arkadaşı görmüştüm. Nedense bir türlü ayar yapıp çalamadılar, sesler bir geldi bir gitti, tekrar girip çalmadılar. Dolayısıyla tek seanslı bir gün oldu.

Tabii insani bakımdan bir taraftan sıkıntı, bir taraftan ilginçliklerin olduğu olaylar vardı. FEC nicki ortamda sorun çıkartan Cata imiş. Daha önce onu buraya eklemişim, sorunlara neden olduğunu da biliyorum. Arada uygun çaldığımız da oluyor.

Ama daha önce başka ülkelerden sıkıntılı arkadaşlara da benzer şeyi söylediğimi hatırlıyorum. Adamlar kendi dillerinde ileri geri konuşmaya başlıyorlar. İspanyolca bir sürü laf etmiş. Jam bittikten sonra çevirdim, deli oldum!

Her şeye laf etmiş. Ağır sorunlu çirkef biri. Kişisel sıkıntıları olduğu bariz, en kötüsü de bu kadar tartışma üzerine odadan çıkıp bir süre sonra hiçbir şey olmamış gibi geri gelebilmeleri. Bu da inanılmaz gerçekten.

Odada çalınan müzikten memnun değilsen insan gibi, adabınla çıkar gidersin. Zorla tutan yok, laf etmesini gerektirecek bir şey yok. En saçma olan kısmı da şu, bu tarz dili sivri, saçmalayan arkadaşlar bir taraftan müzik alimi olarak diyorlar ki "iki akor"! Yahu tüm sistem aralıklarla çalışıyor, genelde dört tane dört ölçü, bu ölçülerin içine koyabileceğin akorların zaten sınırı var. Ne kadar koyarsan o kadar alan daraltmış oluyorsun. İnsanlara alan vermeden nasıl jam eyleyeceksin?

Tutup saçma sapan bir loop açıyor, sonra zaten siz çalmıyordunuz gibi bir şey demiş. Ya da hep aynı şeyler gibi bir laf! Yani her zaman orijinal olmaz. Hatta bugün çaldığımda kendimi tekrar ettiğimi de düşündüm onu da aşağı not edeceğim, bunlar olağan şeyler ama zaten beğenmiyorsan çık git kardeşim. Varsa özgün bir fikrin çalınanların üzerine ekle, zaten tüm mevzu bu.

Neyse şu kadar yazmaya da değmez ama bu genel yaklaşım gerçekten beni çok sinir ediyor. Hem müzikte hem NINJAM'da yaratıcılığı bu şekilde arayanların hata ettiğini düşünüyorum.

Tüm bunlara rağmen her şerde bir hayır vardır derler ya, işte o şekil düşünmeye sebep bir olay da gerçekleşti. 1sleeve nickli ile Fransa'dan katılan inanılmaz kibar arkadaşın ses mühendisi olduğunu öğrendim. Tartışma sırasında FEC'e mail adresini vermişti. Haddim olmadan o adresten konuyla ilgili ona yazdım. İnanılmaz kibar bir cevap verdi. Adam nicklerin başına "M" koyuyor. Neden olduğunu çok sonra fark ettim. Bay/Bayan demenin kısaltması gibi, o kadar kibar biri ile nasıl tartışırsın Ey FEC! sorarım sana!

Neyse şaka bir tarafa bu tarz troll kafalı, sıkıntı tiplerin tadımızı kaçırmasını engelleyecek mekanizmalarımızın olması gerekirdi. Sırf bu yüzden çok fazla insan ortamı terk etti. Pire için yorgan yakılmaz ama gerçekten genel kurallar ya da bir şekilde idare etme şansımız olmalıydı.

Herkese açık oda fikri elbette harika ama bazıları özgürlüğü diğerlerinin özgürlüğünü kısıtlamak için kullanıyor, orada sorun çıkıyor.

Atıyorum kendi sunucunu kurup kendi odanda çalsan ne olacak? Önemli olan herkese açık bir uyum içinde çalan bu NINJAM topluluğunda çalmak değil mi? Eh o halde bu topluluğun da bu tarz zararlı arkadaşlara karşı korunması gerekiyordu ama yok böyle bir şey.

Bu kadar laftan sonra buyrun müzik. Burada en altta çaldığım ud ve tekrar eden melodileri kesin daha önce çaldım, hatırlıyorum. Üzerine eklediğim piyanolar nispeten yeni, flüt falan kötü değil. O ana özel diyelim. Flütten sonraki atlama kestiğim bölümler, bu bölüm uzundu, handpan kısmını da eklemek için oraları kesip birleştirdim.

Fadista burada efektli klavye seslerini çalıyor, İtalya'dan dott inanılmaz baslarını ekliyor. Davullar da odaya bir girip bir çıkan sevgili Gormit'in, o da İspanya'dan, birkaç gündür karşılaşıyoruz ama ilk kez bir kaydını ekliyorum buraya. Gayet güzel çalıyor. Ses seviyeleri hep kısık, mikste artırdım.

Fadista'nın vokalinin olduğu tek bölüm. Yine harika olmuş, seslerine sağlık diliyorum. Buradaki ritim gitarlar FEC, içinden küfrede küfrede mi çaldı bilemiyorum ama burada evet iki akor var. Genelde iki akor kullanıyorum, üzerine bol bol alan bırakıyor.

Günün sonu beklenmedik bir enstrüman olan ağız kopuzu ile geldi. Bu ortamın açık ara en kibar insanı 1sleeve çalıyor. Enstrümanın kökeni eski Türkler dedim ama pek ikna olmadı. Araştırınca öyle çıkıyor ama elbette eski kültürlerde yaygın kullanılmış bir enstrümanmış.

Bölümün girişindeki masal dünyasına sokan klavyeleri Fadista ekledi. Güzel gitar melodilerini Arg diye bir arkadaş ekliyor ama nickini ilk kez görüyorum, hangi ülkeden bağlandığına bakmayı unuttum. Tekrar karşılaşırsak bakarım. Bu arada bugün ilk kez Tunus'tan birinin bağlandığını gördüm. O bölmden ekleyemedim ama güzel çalıyordu.